Devlet Hastanesi mi? Özel Hastane mi?
Saha araştırmaları ülkemiz vatandaşlarının devlet hastanesine, özel hastaneden daha fazla rağbet gösterdiğine işaret ediyor. Son dönemlerde devlet hastanelerindeki iyileşme gösteren hizmet seviyesi bunun arkasındaki nedenlerden biri. Bu iyileşimi de sadece politik düzeyde değerlendirmemek gerekir. Çünkü 15 yıl önceki sağlık sektörü ile bugünün arasında ciddi farklar var. Ulaşımın hızlanması ve oldukça farklı tıp teknoloji ve yöntemlerinin gelişmesi sektörü zirveye taşırken, başı ağrıdığı için ya da küçük bir hastalık nedeniyle hastaneye gidenlerin memnun kalması çok şaşırılacak bir durum değil. Dünya genelinde biyotıp, organ nakli, fosil canlandırma gibi yöntemler gelişirken herhalde en alt düzeydeki hastalıkların pratik çözümlerindeki gelişmeler pek garip olmasa gerek. Ama yine devlet ve özel hastaneler arasında ciddi farklar söz konusudur. Neticede farklı gayelere matuf olarak ortaya çıkan kurumlar oldukları için de bu farklar gayet doğal görünmektedir. Şimdi ikisine de kısaca göz atalım.
Devlet hastaneleri, kamu kuruluşlarıdır. Adından da anlaşıldığı gibi devlet nezdinde yönetilen, çalışanlarının devlet memuru olduğu kurumlardır. Ve ülkemizde devlet elinde olan her şey gibi alternatiflerine nazaran daha ucuzdur. Sosyal güvencesi olan ya da olmayan her vatandaş burada bütçesine göre bir tedavi görebilir. Özel hastaneler ise daha pahalıdır. Sosyal güvencesi olanlar için durum biraz farklıdır. %10’dan %50’ye varan indirim yapan bazı kurumlar vardır. Fakat indirim ne kadar fazla olursa olsun her halükârda özel hastanelerinin daha pahalı olduğunu görüyoruz. Bir örnek vermek gerekirse; sosyal güvencesi olmayan bir vatandaşın devlete bağlı diş hastanelerinde ödeyeceği maksimum tutar; 150 TL’dir. Muayene, röntgen, dolgu, kök tedavisi gibi tüm hizmetler bu bedele dahildir. Fakat özel hastanede sadece bu hizmetlerden bir tanesi 200 TL’den başlayan fiyatlarla sunulur.


Devlet hastanelerinin bir diğer özelliği ise gerekeni yapmalarıdır. Zaten hasta yoğunluğu vardır. Bu ortamda bir hastaya ayrılan maksimum süre bellidir. Bu yüzden tedavinin bir an önce bitirilmesi amaçlanır. Özel hastanelerde durum biraz daha farklıdır. Hem hasta yoğunluğu yoktur. Hem de süre sınırsızdır. Ayrıca her eylem bir ücrete tabidir. Tüm bu saikler özel hastanelerin ekstra işlem çıkarmalarına neden olur. Hatta lüzumsuz şeyler bile yaptırabilirler. Özellikle doğum söz konusu olduğunda özel hastanelerin bazı ucuz yollar denedikleri herkesçe malumdur.
Son dönemlerde devlet hastanelerinin gözle görülür şekilde geliştiğini görüyoruz. Önceleri daha iyi hizmet almak isteyen vatandaşların özel hastanelere gittiğini biliyoruz. Fakat bugün devlet hastaneleri aradaki farkı kapatmış durumda. Hizmet kalitesi açısından bir fark olmadığı gibi daha fazla rağbet gösterildiğini de biliyoruz.
Devlet hastanelerinde genellikle uzmanlar görev yapar. Üniversitelere bağlı araştırma hastanelerinde profesörler, doçentler olsa da bunların asistanları sahada çalışır. O yüzden bir devlet hastanesinde titr sahibi bir doktordan tedavi görmek pek mümkün değildir. Özel hastanelerde duruma göre farklılaşmakla beraber kimi zaman titr sahibi doktorlar da görev alabiliyor. Ve güzel tarafı bunu hastanın tercih edebiliyor olması. Tabi ekstra ücret karşılığında. Yani bir uzman doktor ve profesör arasında da ücret farkı uygulanır. Hastadan daha fazla ücret talep edilir.


Devlet hastanelerinin en kötü tarafı randevu sistemindeki aksaklıktır. Hem site üzerinden hem de telefonla randevu alınabiliyor. -Tabi bu konudaki uzman vatandaşların kendilerine münhasır, farklı bazı yöntemleri illa vardır.- Fakat hastanın yoğun olduğu klinikler genellikle dolu olduğu için randevu bulunamayabiliyor. Mesela 15 gün boyunca tüm seanslar doluysa randevu verilmiyor. Bu yüzden randevu savaşlarının olduğunu görebilirsiniz. Gece tam saat 00.00’da telefonun başında 182’ye ulaşmaya çalışan pek çok insan vardır. Özel hastanelerde böyle bir durum pek söz konusu olmaz. Genelde randevu bulunur. Ve o saatte kişi hastanede tedavi olabilir.
Peki, sizin tercihiniz nedir?