Farklar Sözlüğü

Site 1. rengi

Site 2. rengi

Topbar rengi

Menü ikon

Menü hover

Menü arama

Footer rengi

Tasarım

En Yaygın İki Mabed: Cami ve Kilise

03.12.2019

Bu yazımızda kadim iki dinin mabetlerini konu alıyoruz. Aralarındaki devasa farklara yakından bakıyoruz.

Her din, müntesiplerinin hayatını bir şekilde yönlendirmeyi hedefler. Onlar için kural, kaide ve hatta kanunlar koyarak aile ilişkilerinden hukuka, sosyal davranışlarından manevi dünyalarına kadar hâkim olur. Bu durum dinden dine göre farklılaşabilir. Kimi dinler sadece bir ibadet cetveli sunarak kişinin ruhsal gelişimini esas alırken kimi dinler yemeği nasıl yiyeceğine kadar insan hayatına müdahil olur. Bunların birincisine Hristiyanlığı, ikincisine de İslam’ı örnek verebiliriz.

Dindeki asli unsurların değişmesi tali unsurların da farklılaşmasına yol açabilir. Örneğin birbirinden apayrı iki din olan İslam ve Hristiyanlığın mimari, sanat, edebiyat anlayışları arasında da ciddi farklar söz konusudur. Ve elbette buna bağlı olarak ibadet ettikleri tapınak ve mabetlerin şekli de farklılık göstermektedir.

Cami, Müslümanların ibadet ettikleri yerin adıdır. Her ne kadar İslam’da tüm yeryüzü ibadet edilmeye müsait kılınmışsa da insanları bir yere toplayacak ve topluca ibadet edilecek mekanlar oluşturulmuştur. Bunun ilk örneği hicretten hemen sonra Hz. Muhammed’in, Medine’de kurduğu küçük bir mescittir. Üstü hurma dal ve yapraklarından örtülen, zemini kum olan bu ibadethane İslam tarihinin ilk resmi camii sayılır. Kilise için durum biraz farklıdır. Camiye nazaran daha eski tarihli olması hasebiyle ilk kilisenin nerede, nasıl ve kimler tarafından inşa edildiğini net olarak bilmiyoruz. Fakat Antakya’da bulunan St. Pierre ismindeki mağara kilisesinin ilk kilise örneği olduğu kabul edilmektedir.

İslam’da camiler günde 5 kere aktif olarak kullanılır. Toplu ibadet önemlidir. Tanrı katında daha makbul sayıldığı için Müslümanlar günün her ibadet saatinde camiye giderler. Bu sebepler camilerin her gün ibadete açık ve hazır olduğunu görürüz. Hristiyanlıkta ise ibadet saatleri İslam’a göre farklı olduğu için ibadethanelerinin de icra ettiği görev haliyle farklılaşmaktadır. Kiliseler de Hristiyan cemaatinin bir araya gelmesi ve ibadet etmesi için tesis edilmişlerdir. Fakat genel olarak Pazar günleri yapılan bir ritüelin dışında kiliselerde bireysel ya da toplu ibadetlerin yapıldığını göremeyiz.

İki dinin de etkisinde kaldığı ya da kendi içinde geliştirdiği sanat anlayışına bağlı olarak, mabetlerinin mimari üslupları farklılaşmaktadır. Diğer taraftan her iki mimari anlayış da dinlerin genel özelliklerini bir şekilde yansıtmaktadır. Örneğin camilerin kubbeli yapısı, minaresi, çevresine kurulan bedesten, arasta, hamam, külliye gibi yan eklentileri İslam dinin kapsayıcı, yardımsever, hayattan uzak kalmayan taraflarına işaret eder. Diğer taraftan kiliselerin ücra köşelere inşa edilmesi, genellikle gotik bir yapıya sahip olması da Hristiyanlığın karamsar, melankolik bir din olduğuna işaret etmektedir.

Yine sanat anlayışları ve dünya görüşlerine bağlı olarak camilerin de kiliselerin de iç mekân süslemeleri farklılaşmaktadır. Camilerde duvarları hat, tehzip, seramik, ebru gibi sanatlar renklendirirken, kiliselerde freskler, büstler, yağlı boyalar ön plandadır. Yine bu duvar işlemeleri de iki dinin genel anlayışlarını yansıtır. Mesela camilerde herhangi bir canlının resmini görmek mümkün değildir. Şirk olur gerekçesiyle buna izin verilmez. Fakat kiliselerde neredeyse tüm duvarlar Hz. İsa ve Meryem’in freskleriyle kaplıdır.

Hangi dine at olduğu fark etmez, tüm mabetler birer kültür mirasıdır. Büyük kitlelerin saygı duyduğu, kutsal addettiği yerlerdir. Bu sebeple Hindu tapınağı ile Şinto manastırı arasında herhangi bir fark yoktur. Elbette her ikisi de tüm insanlık tarafından saygıyı hak eder.

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.