Orta çağın Güç ve Asalet Sembolleri: Kale vs Şato
![]()
![]()
Kale ve şato kimi zaman birbirlerinin yerine kullanılan kelimelerdir. Yerine göre değişse de aralarında ciddi farklar söz konusudur. Öncelikle kale gücün, şato asaletin temsilidir. Kale, düşman saldırılarından korunmak, şato, daha konforlu bir yaşam sürmek için hizmet eder.
![]()
![]()
İki kelimenin kökenleri de farklıdır. Kale kelimesi Arapçadan olduğu şekilde ve anlamda geçmiştir dilimize. Şato ise Fransızca “château” kelimesinde geçmiş, telaffuzu esas alınarak imla edilmiştir.
Kale, savaş dışında merkezi bir öneme sahip değildir. Fakat savaş esnasında tüm ülkenin merkezi yönetim mevkii bile olabilir. Şato ise haddi zatında derebeyinin evi/sarayı olduğu için bir nevi yerel yönetim merkezi statüsündedir. Tüm zirai ve ticari işler buradan yürütülür, anlaşma, toplantı ve görüşmeler buradan yapılırdı. Günümüzün belediye binalarına benzetebiliriz.
![]()
![]()
Orta çağın monarşiler devridir. Monarşik sistemlerde en üst mevkie sahip olan kral aynı zamanda her şeyin sahibidir. Dolayısıyla tüm görkemi, göz alıcılığı ve devasa boyutlarıyla insanı etkileyen bu yapıların sahipleri asla kendi mülkleri gibi göremezlerdi. Çünkü her şey kralın yed-i kudretinde ve saltanatının gölgesi altında bulunduğu için yine tüm mülkiyet krala ait sayılırdı. Kaleler ise zaten devlet mülküydü.
Kale de şato da sadece Avrupa’da değil, farklı ülkelerde de kullanılan mimari öğelerdi. Örneğin; Osmanlı’da da şatolar inşa edilmişti. Fakat şato yerine onlara hisar denirdi. Ve sadece muhafaza amaçlı kullanılırlardı.
Kale, şatoya nazaran daha eski bir yapıdır. Ve şatoların oluşumunda kalelerin mimari üslupları baza alınmıştır. Hatta genellikle şatolar da şehre hâkim tepeler üzerine inşa edilir, zor durumlarda kale gibi kullanılırlardı.