Farklar Sözlüğü

Tanrı Nerede ya da Alemin Görünmeyen Yüzü: Panteizm ve Panenteizm

03.05.2018

İsim ve mahiyet itibari ile birbirlerine çok benzeyen iki tasavvuru ele alacağız bu yazımızda. Oldukça farklı özelliklere sahip olmalarına rağmen yüzeysel olarak bilgi sahibi kimseler tarafından sürekli karıştırılırlar.

Spinoza ile -Hint Panteizmini es geçersek- düşünce sahasındaki yerini alan panteizm tarih içerisinde, hem fikir babasının hem takipçilerinin bahtını karartmıştı. Önceki alem tasavvurlarına nazaran oldukça farklı bir mahiyet arz eden panteizm, eşya ve tanrı arasındaki net ayrımı silikleştirmesiyle hafızalara kazınmıştı. Her özgün düşüncenin kaderi kendisine benzeyen farklı düşüncelerle tenkit edilmek ya da kısmen farklı fikirlere öncülük etmektir. Panteizm de kendisinden sonraki alem tasavvurlarına ilham kaynağı olmuş, yeni teorilerin ortaya çıkmasına hatırı sayılır bir katkı sağlamıştır. Bunlardan bir tanesi de panenteizmdir. Aralarında ciddi farklar olmasına rağmen düşünce tarihinde birbirine en fazla karıştırılan iki teori olduğunu da ifade etmek gerekir.

Panteizmde evrenin bizzat kendisi tanrıdır. Evren ve tanrı arasında fark söz konusu değildir. Aynı durum panenteizm için de geçerlidir. Bu teoride de evren, tanrı ile birliktedir. Fakat evrenin ve diğer tüm eşyanın özlerinin yaratıcısı da odur. Panteizmden farkı evren-tanrı birlikteliğini fiziksel olarak kabul etmemesi ve tanrının evrenin bilincinde mutlak şekilde bulunduğunu savunmasıdır.

Bir başka ifade ile panteizmde her şey tanrıdır. Panenteizmde ise her şey tanrıdadır. Tanrıdan sudur ederek varlık sahasındaki yerlerini almışlardır. Bu anlamda panteizmde tanrı-evren farksız bir aradayken, panenteizmde bu birliktelik felsefi bir ifade ile “tanrıda oluş” şeklindedir. Yani tanrı dış küme, evren ise bu kümenin içinde yer alan daha küçük bir küme gibidir.

Panteizmde ruh yine tanrının kendisidir. Panentezimde ise ruh tanrıyı arzulayan ve ona ulaşmaya çalışan bir olgudur. Tekâmül vasıtasıyla somut olarak ezeli ve ebedi olan, tüm varlıkların yaratıcı ve hâkimi olan tanrıyı arzular. Ve tek gayesi onunla birleşip bütün olabilmektir. Panteizmde ise ruh zaten odur ve onunladır.

Panteizmde tanrı içkindir. Panenteizmde ise aşkındır. Fakat bu aşkınlık yukarıda bahsettiğimiz küme örneğinde olduğu gibidir. Evren, kendisinden daha geniş ve büyük olanın tanrının içinde vücut bulur.

Panteizmde tanrı mutlaktır. Değişmezdir. Sabittir. Sonsuzdur. Zamandan bağımsızdır. Fakat panenteizmde tanrı; zamanın hem içinde hem dışında, hem değişen hem değişmeyen, hem mutlak hem göreli, hem sabit hem değişken, hem sonlu hem sonsuz, hem tikel hem tümel, hem sebep hem de neticedir. Bu haliyle panteizmden oldukça farklıdır. Ve çelişik bir teori gibi görünür. Fakat daha yakından bakmak haliyle daha iyi anlamamızı sağlayacaktır.

Panteizmin farklı yorumları ve ekolleri vardır. Örneğin İçkinci Panteizm, İdealist Panteizm, Teolojik Panteizm bunlardan üçüdür. Çok erken tarihli bir tasavvur olmasından sebep farklı yorumlar üretilebilmiştir. Panenteizm de en az onun kadar eski olmasına rağmen farklı yorumları üretilmemiştir. İki teori de akademik camiada tartışılmaya ve geliştirilmeye devam ediliyor.

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.